Bu aşamada, departmanlar arasında fonksiyonel bir ilişki ve işleyiş yapısı kurmak – projenin büyüklüğü de göz önüne alınırsa – ekstra özenli ve kullanıcıyla koordineli bir çalışma gerektirdi. L formlu, bina çekirdeğini kenarda bırakan kat planları da bizleri en çok zorlayan unsur oldu. Fakat sonuçta, müşteriyi de tatmin eden ve oldukça doğru işleyen bir layout ortaya çıkarttığımızı düşünüyoruz.
Üst kata konumlandırılan yönetim bölümü, ofisin geri kalanından bağımsız, ayrı kontrollü girişi olan bir departman olarak kurgulandı. Aynı katta Mali İşler, Satış, Pazarlama, Müşteri Risk ve Finans Departmanları, alt katta ise Bilişim, Eğitim, İnsan Kaynakları, Müşteri Hizmetleri, Satış Sonrası Hizmetler, Operasyon ve İdari İşler departmanları yer aldı.
Açık ofis prensibiyle oluşturulan yerleşim planlarında, ses izolasyonu ve gizlilik gerektiren kapalı toplantı odaları, her iki katta da bina çekirdeği etrafına yerleştirildi.
Tasarım olarak, ince uzun L formlu yapının karakteristiğini öne çıkaran ve güçlendiren, lineerliği vurgulayan horizontal çizgiler, derin perspektifler yaratarak görsel etkiyi güçlendirmeye çalıştık. Bunu özenli işçilik gerektiren ahşap kabuklar, metal seperasyonlar, zemin ve tavan örtüleriyle sağladık.
Koridorlar boyunca asma tavan olarak kullanılan yeşil çizgisel metal paneller, hem mekanik tesisatın oluşturduğu görsel kaosu perdeledi, hem de güçlü bir dekoratif etki yarattı.
Sonuçta doğru bir şekilde işleyen, bununla birlikte görsel etkisi de güçlü olan, mimari unsurları, iç mimari diliyle vermeye çalışan bir ofis projesi ortaya koyduğumuzu söyleyebiliriz.”
