PROJE ADI: VODAFONE ARENA SÜLEYMAN SEBA KOMPLEKSİ
MÜTEAHHİT :BEŞİKTAŞ İNŞAAT YATIRIMLARI A.Ş- KİPTAŞ A.Ş KONSORSİYUMU
YIKILIŞ:HAZİRAN 2013
TEMEL ATMA :10 ARALIK 2013
AÇILIŞ:10 NİSAN 2016
ÇATI TOPLAM ALANI :26.000 m2
MAALİYET: 400.000.000 TL
Vodafone Arena, Beşiktaş Jimnastik Kulübü ile Vodafone Türkiye arasında, Türk spor tarihinin en büyük anlaşması olarak, 20 Ağustos’ta imzalanan 15 yıllık sponsorluk kapsamında inşası başlayan yeni spor ve eğlence kompleksinin adı…Vodafone Arena Süleyman Seba Kompleksi;2013 Haziran ayında, mevcut Beşiktaş İnönü Stadyumu yıkılarak,( ki o stadyum; 23 Kasım 1947’de ilk karşılaşması ile kapılarını açan ve o günden günümüze Süleyman Seba, Hakkı Yeten (Baba Hakkı), Sanlı Sarıalioğlu, Rasim Kara, Rıza Çalımbay, Metin– Ali– Feyyaz‘a ve Türk futbol tarihi için daha birçok değerli isme ve bunun da ötesinde Beşiktaş ruhuna ev sahipliği yapmış bir stadyumdur;) İnönü’nün güçlü tarihi mirasını, asil ruhunu;arkasına alan Beşiktaş’ın yeni zaferleri için inşa ediliyor.
Stadyum bulunduğu konum itibari ile İstanbul siluetinde çok önemli bir noktada yer aldığından, öncelikle şehrin kültürel sürekliliğinin korunması ve bununla birlikte mevcut değerlerin ortaya çıkarılması da amaçlandığından kent ve kentlinin hafızasında yer eden ve yapının en önemli mimari karakterini oluşturan deniz cephesinde bulunan iki yüksek kule ve bu iki kule arasında yine bir kısmı taş ile kaplı cephe projede halen korunuyor.Yenilenen tribün yapısı geriye çekilerek, tarihi iki kule ve tarihi duvar ön plana çıkarılmış. Tarihi duvar ve yenilenen tribün arasında kalan alanda spor müzesi ve müze terasında, kafeterya yapılarak kentin kendisinde olduğu kadar; bu kentte yaşayan insanların da belleğinde yer edinmiş olan tarihi duvar kentli ile buluşturuluyor.Beşiktaş İnönü Stadyumu’nun özgün taşıyıcı sistem ritminden ve malzemesinden ilham alarak yorumlanan rasyonel kolonlar stadyumun yenilenen yapısını bir tül gibi sarıyor.Eğer yapılar geçmişten günümüze uzayan yaşayan nesneler ise; bu yaşayan yapıların günümüz koşullarına göre varlıklarını devam ettirmesi kent kimliği açısından bir gereklilik kuşkusuz.Bu projede de bu ilke öne çıkarılmış.
Kentsel belleğin önemi göz önünde bulundurularak stadyum tribünleri, deniz cephesine doğru eritilerek kotu düşürülmüş ve tarihi kule ve duvar boyunca azalarak devam ettirilmiş. Böylece güney tribününde bulunan seyirciler spor karşılaşması izlerken aynı zamanda aynı aksta saat kulesi olan bir İstanbul manzarasıyla baş başa kalıyorlar.
Stadyum çatı örtüsü asma germe sistem kullanılarak, kablo ve membran yarı saydam strüktür ile çözümlenmiş, böylece tarihi doku içerisinde eritilerek etkisi yok edilmeye çalışılmış; ve bu çözümle çatı, +41.50 kotunda bulunan mevcut yeni açık tribün üst örtüsünden alçakta;+34.00 kotunda bitirilmiş.
Stad 38.000 kişiyi ağırlayabilecek şekilde tasarlanmış.Yapı UEFA 2016 kriterlerinin hepsini de içinde barındırıyor.1939 yılında tasarlanan İnönü Stadyumu projesinin tekrarı niteliğinde olan yapı genel kütle olarak elips formundan yola çıkılarak çözülmüş.Üçüncü boyuta taşındığında ise kompakt bir kütleye dönüşüyor.1939 yılında tasarlanan eliptik form her iki aks yönünde mükemmel simetriyi hedeflemiş ancak, 1964 yıllında eklenen Yeni Açık Tribünün orijinal projede olmayan üst kademesinin eklenmesi bunu zedelemiş. Önerilen projede seçilen benzer form yine aynı mükemmel simetri fikrini tekrar ediyor, mevcut yapının korunan cephesindeki iki kule arasında kalan tribünün yayı devam ettirildiğinde yapıya ana şeklini veren eliptik forma ulaşılıyor.
Ve son söz olarak;taraftarlardan gelen mektupların stadın temeline karıştırıldığını; ve ”Temelinde Aşk Var” adlı sloganı da başlattığını söyleyelim…Eeee Çarşı gibi özel bir taraftar grubu olan Beşiktaş için; yadırganmayacak doğrulukta bir tespit ve slogan sanki!