Küçük Prens Üzerinden Mimarlığı Okumak

0 5.570

küçük prens ile ilgili görsel sonucuTüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çocuklara yönelik yayınlar oldukça artmış ve gelişmiştir. Her ne kadar çocuk yayınları içinde değerlendirilse de Küçük Prens yazıldığı döneme, geçmişe, geleceğe ve her yaş grubuna hitap edebilen ender eserlerdendir. Bu sebepleri göz önünde tutarak mimarlığın okuma olmadan mimarlık olmayacağını anımsatmak aynı zamanda “sadece” mimarlık yayınları ve dergileri okuyarak da mimar (sanatçı) olunmayacağının altını çizmek istedik… İşte biz dünyalı mimarların gözünden Küçük Prens okuması, afiyet olsun;

Görsel sonucu

Küçük Prens kimdir?

Küçük Prens kişinin kendisini sorgulama ile ortaya çıkan “İç Ben”dir. Kriz dönemlerinde ortaya çıkan “derindeki çocuktur”. Kısaca olayla aslında karışıklığı veya karmaşaya yol açmadan minimal düzeyde bakan bir sanatçıdır.

asa

YILAN -dinlemek-

Yılan metinde geçen en çarpıcı dışavurumlardan biridir. Tilki ve Yılanın konuşmaları, Küçük Prens’e gözünüzün önünde, avucunuzda olanı daima uzaklarda aradığımızı, dinlemeyi bilmediğimizi, sabırsız olduğumuzu, sevmeyi yeterince bilmediğimiz için önemsiz sözlere çok önem verdiğimizi hatırlatır. Mimari açıdan bakacak olursak bu yaratma sürecinde yaşamış olduğumuz Nietche’nin deyimiyle “düşüncenin ortaya çıkarken, doğum yapar gibi baş ağrıları çekmek”  benzetmesiyle ilişkilendirilebilir. Tasarım sürecinde sabırsız olmak, dinlemeyi bilmemek bizleri kısır bir döngünün içine sürükler. Fakat burada kast edilen dinleme eylemi tabi ki jüriyi dinlemek anlamına gelmemektir. Aksine yapıyı, yapının ruhunu, yaşanmışlığı kısaca onun kimliğini dinlemek kast edilmektedir…

küçük prens replikleri ile ilgili görsel sonucu

Kral -sevgi ile yapmak-

Küçük Prens’in ilk uğradığı gezegen KRAL’ınkidir. Asteroid 325 adlı gezegende, mantosuyla gezegeni kaplayan ancak kendisini ezen bir hükümdar arketipi ile karşılaşırız. Kral, sadece emir vermek için konuşmaktadır, oysa gezegende yaşayan tek kişidir. Kısacakarşımızda sevgi yoksunluğunu çeken bir “kral” bulunmaktadır. Bilirsiniz her mimarın başına gelir yarışmada ödül kazanmak, çok beğenilmek, sanal medyada ünlü olmak(!) kısaca başkaların beğenisine muhtaç duruma gelmek. Mimari açıdan burada sorgulanması gereken soru şudur: “Kaçımız salt sevgi ile salt sevgi için inşa ediyoruz?”

küçük prens ve işadamı ile ilgili görsel sonucu

 

 

 

İşadamı -uçmak-

Küçük Prens’in dördüncü gezegende işadamına rastlar. İşadamı asosyal ve yalnızdır, onun deyimiyle “hayal kurmak gibi boş işlere ayıracak vakit yoktur.” İçsel fakirliğini, sevgisizliğini; mülkiyet (sahiplenme) duygusu ve kibriyle gidermeye, örtbas etmeye çalışır. Burada ise sorgulanması gereken asıl mesele şudur: Tasarım yaparken çağın, işverenin, hocanın istekleri yerine derin hayallere dalıp uçmayı, çılgınca tasarımlar yapmayı ne zaman bıraktık? Ne zaman sadece sayılara kafa yorup, hayal kurmaktan uzak düşecek kadar büyüdük?

ama kördür gözler insan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçekleri görebilir ile ilgili görsel sonucuTilki -bir olmak-

Hikayede Tilki, Küçük Prens’e yol gösteren “rehber”dir. Önce Küçük Prens’ten kendisini evcilleştirmesini ister ve daha sonra “Evcilleştirdiğimiz insanlardan sorumluyuzdur” der. Burada evcilleştirmeden kasıt kontrol eden anlamına gelmemektedir. Evcilleştirmek “sahiplenmek” demek değildir. Aksine burada “biriyle uyumlu hale gelmek, bir olmak”, ona kendinden, zamanından vermek kast edilmiştir. Mimari açıdan bakacak olursak aslında herbirimizin farkında olmadan yaptığı, tasarım ile bir olma, tasarıma kendinden bir şeyler katma durumundan söz edilmektedir. Kitapta geçen en kıymetli sözlerden biri ile bu fikir desteklenir: “Gülünle kaybettiğin zamandır onu senin için bu kadar önemli kılan”.

küçük prens ve pilot ile ilgili görsel sonucu

Pilot -?-

Pilot, burada bazı şeyleri unutmuş tıpkı bizler gibi gerçekliğin derin sığlığında mahsur kalmış bir insandır. Pilotun uçağının bozulması, mahsur kalması ve ısrarla tamir etmesini istemesi ise aslında Pilot’un düşüncelerinin, kalbinin ve ruhunun düzene koymayı istemesini sembolize etmektedir. Derin bir arkadaşlık ve sevgi arayışı içindedir fakat bunu oldukça yanlış anlamıştır. Çünkü, sevmek kendi isteklerimize kendi isteklerimize uygun olanı aramak ve sahiplenmek değildir. Sevgi satılmaz. Tasarım açısından bakacak olursak burada yine Tilki karakterine benzer bir anlama ulaşmak mümkündür. Mimarlık sevgi ile yapılan şiirsel bir meslektir. Sevgiden uzak bir mimari anlayışı düşünmek, hayal etmek bile akıl dışıdır.

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.