Teknolojik gelişmelerin iç mekan biçimlenişine etkisi

0 3.168

ic-mekan-led-aydinlatma

Hazırlayan: Özgü ÖZTURAN

Teknoloji, bilimsel çalışmalardan yola çıkarak yeni bir ürün geliştirmek ve hizmet desteği sağlamak için gerekli bilgi, beceri ve yöntemler bütünü olarak tanımlanabilir. Bir başka deyişle, çeşitli teknikleri inceleyen ve yeni teknikler araştıran bilim dalına “teknoloji” denir.

Teknoloji (technologos), Eski yunanca kaynaklı bir kelime olup “techne” (teknik) sanat ve zanaat bağlamında “yapmak” ve “logos” ta bilmek anlamında kullanılmıştır. Marx, teknik deyimini nesnelleşmiş bilgi gücü olarak tanımlar ve toplumsal ilişkilerden soyutlanamayacağını vurgular. Bu noktadan hareketle, genel anlamda bireyi saran sosyal, doğal, teknolojik çevrelerin birbirleriyle sürekli etkileşim halinde olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Birbirlerinin değişim ve gelişimini tetikleyen bu çevreler insan yaşamını biçimlendirmekte ve yönlendirmektedir.

Teknolojik ilerleme, bilimsel gelişmelerin somutlaşmasıdır. Toplumsal gereksinimler, bu gelişmelere yön vermektedir. Sınırlı enerji kaynakları, en ekonomik çalışma gücü ile en verimli üretim biçimlerinin geliştirilmesini tetiklemekte, yeni üretim araçlarının yaratılmasını gerektirmektedir. Toplumlar üretim tekniklerini ve araçlarını geliştirdikçe kendilerini de değiştirmekte yeni yaşam biçimleri belirlemektedir. Her yeni üretim tekniği, üretim aracı ve ürün insanlar için yeni meslekler tanımlamakta, yaşamı değiştirmektedir. 21. yüzyılda, endüstrileşmesini tamamlayan ve teknolojik devrimle yeni bir dönem başlatan çağdaş toplumlar, içinde bulundukları dönemi, elektronik çağı, sibernetik çağ, üstün teknolojik çağ ya da bilgi çağı olarak adlandırmaktadır. Örneğin, gerçek bilimci Toffler (1996), toplumların gelişim sürecini üç ana aşamada değerlendirmekte sırasıyla tarım dönemi, endüstri dönemi ve günümüzü de bilgi çağı olarak sınıflandırarak, sosyolojik çalışmalarını bu temel dönemler üzerinde yürütmektedir.

Bilgi çağında haberleşme teknolojilerinde köklü değişiklikler yaşanmakta, hız kavramı yeni anlamlarla bütünleşmekte ve yaşamı yeniden şekillendirmektedir. Bilgi Çağının, Endüstri Döneminin katı sayılabilecek zaman, mekan ilişkilerine yeni boyutlar kazandırdığı gözlenmektedir. Toplum ve birey yaşamına doğrudan etki eden teknolojik gelişmeler, kent ve mekan ölçeğinde de kendini göstermektedir. Toplum ve bireyin yaşamında köklü değişimler yaratan Endüstri Devrimi gibi Bilgi Çağı da toplum ve bireyin yaşamını doğrudan etkilemektedir.

Endüstri Döneminde çekirdek ailesi ile toplu konutlarda yaşayan, çalışmak için fabrikalara giden üretim ve tüketim alışkanlıkları farklı bireyler, Bilgi Çağında çalışmak için ofislere giden bilgisayar ortamında iletişim kuran, bilgiye ulaşan yine bilgisayar ortamında sanal mekanlarda bir araya gelerek sosyalleşen kişilere dönüşmektedirler. Bir başka deyişle, Bilimsel çalışmaların çoğalmasıyla üretim alanlarındaki makineleşme artmakta, üretim yöntemleri değişmektedir. İnsanlar, fabrikada makineleri işleten kişilerden çok, bu makineleri, üretim yöntemlerini, ürünün finans değerlendirmesini, pazarlamasını, tanıtımını tasarlayan kişiler halini almaktadır.

Teknolojideki gelişmeler ve dönüşümler, çağdaş yaşamı “değişim” kavramının üzerinde ve onu etkileyen faktörlerin eşliğinde yeniden biçimlendirmektedir. Çağdaş mekan olgusu ise iletişim, ulaşım, dolaşıma yönelik ve bunların etkilediği zaman, mekan, yaşam şekillenişi ve etkileşimi ile yeniden tanımlanmaktadır. Giderek daha da bireyselleşen kişilerin değişim gösteren gereksinimleri ve tüketim alışkanlıkları, kentlerin işleyişini değiştirmekte buna bağlı olarak mekan biçimlenişini de etkilemektedir. İnsan yaşamını belirleyen teknolojik gelişmeler, mekanların biçimlenişine de egemen olmaktadır. Buna bağlı olarak mekan biçimlenişlerinin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

Teknolojik gelişmeler mekanların oluşumunu, boyutsal, işlevsel, biçimsel olarak yenilenmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Kullanıcı boyutlarıyla ilişkili temel insan gereksinimlerini karşılayan hareketli ya da hareketsiz donatı elemanlarının boyutlarında çok büyük değişimler olmasa da, mekanla ilişkili teknolojik ekipmanlarda büyük değişiklikler yaşanmaktadır. Genelde mekan konforuna yönelik geliştirilen ürünler, donatılar, ekipmanlar, çağın yaşam biçimlerine uygun ya da gereksinimlerini karşılayabilecek şekilde geliştirilmektedir. Mekanların fiziksel çevre koşullarını, kullanıcıya uygun hale getirmek amacıyla tasarlanan ekipmanlardaki (ısıtma, soğutma, hijyen vb.) değişim, mekanların niceliksel ve niteliksel özelliklerini de belirlemektedir. Bireysel yaşamın ön plana çıktığı çağdaş kentlerde, teknolojik ekipmanların boyutlarındaki küçülme, buna karşın işlevlerindeki gelişme mekanların boyutlarını küçültmekte, biçimlenişini değiştirmektedir.

Endüstri Devrimi ile birbirinden ayrılan çalışma ve konut alanları, üretim ve iletişim teknolojilerindeki değişimle yeniden bir araya gelmeye başlamıştır. Bilgisayar ortamında tasarlanan projeler yine sanal ortamlarda uzaktaki makineleri yönlendirmekte ve üretime geçirebilmektedir. Bu durum her an her yerden çalışma alanlarına erişebilmeyi ya da çalışma ortamını yanında taşımayı gerektirmektedir. Sınırlı enerji kaynakları, ulaşım teknolojilerindeki gelişim, üretim alanlarının, ham madde ve yerel kaynaklar göz önünde bulundurularak konumlandırılmasını gerektirmektedir.

Proje ve üretimin farklı yerlerde gelişmesi, ürünün oluşum aşamalarında denetim hizmeti veren insanlar için hareket üzerine kurulu bir yaşam zorunluluğu getirmektedir. Yaşamının belli sürelerini değişik coğrafyalarda geçirmek zorunda olan insanlar için birden çok yaşama ve çalışma ortamı gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Sınırlı yeryüzü kaynakları, bu mekanların ekonomik olarak üretilmesini ve yaşamını sürdürmesini gerektirmekte, enerji ve alan ekonomisi için mekan küçülmelerine gitme eğilimini doğurmaktadır. Bu durum özellikle 20. yüzyıl yapı ve mekan üretiminde etkili rol oynayan temel kavramların yeniden tanımlanmasını gerekli kılmaktadır.

Çağdaş kent mekanlarının oluşum sürecinde (tasarım ve yapım) kullanıcının da sürece katılması için geliştirilen esneklik ve değiştirilebilirlik kavramları yeni boyutlar kazanmaktadır. Bu nedenle, çalışma, esneklik ve değiştirilebilirlik kavramlarını yeniden tartışmaya açmayı hedeflemekte, yeni bir ürün olarak görülen çağdaş yaşam modülleri örneklerinden yola çıkarak, küçük mekanlar için tasarım özellikleri belirlemeyi amaçlamaktadır.

Araştırmanın daha fazlası: TEKNOLOJİK GELİŞMELERİN İÇ MEKAN BİÇİMLENİŞİNE ETKİSİ

Araştırmalarınızın yayınlanması için iletişim: iletisim@icmimarlikdergisi.com

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.